Hayatın doğal rutini içerisinde zaman zaman herkes endişeler hissetmektedir. Ancak bu hislerin çok sık ve şiddetli yaşanması hayatı direkt olarak olumsuz etkileyecektir. Endişenin uç noktalarda hissedilmesi ve kişinin hayatını doğrudan etkilemesi esasında bir tür psikolojik rahatsızlıktır. Bu rahatsızlık anksiyete bir diğer ifadeyle de kaygı bozukluğu olarak bilinmektedir.
Herkes günlük yaşam içerisinde anksiyete yaşayabilir. Bu oldukça normaldir çünkü insanlar duygusal varlıklardır. Olaylar karşısında endişe yaşamaları olağandır. Ancak elbette ki bunun da bir sınırı olmalıdır. Eğer kabul edilebilir sınırın üstünde yaşanıyorsa buna kaygı bozukluğu demek yerinde olacaktır. Kaygı bozukluğuna sahip olan bireyler gün içerisinde sürekli bir endişe hali içerisindedir. Küçük kararlar dahi alacak olsalar çok büyük korkular yaşarlar. Bu durum kimi zaman panik atak krizleri ile kendini göstermektedir. Haliyle yaşanan tüm bu durumlar kişinin günlük rutinini etkileyecek ve aktivitelerini sekteye uğratacaktır.
Anksiyete toplumda oldukça yaygın bir şekilde görülmektedir. Yapılan araştırmalara göre toplumun yaklaşık yüzde 20’lik kesiminde bu rahatsızlık mevcuttur. Ancak her bireyin sahip olduğu kaygı bozukluğu düzeyi değişiklik göstermektedir. Kimileri çok ileri derecede kaygı bozukluğu yaşarken kimilerininki daha makul düzeylerde seyretmektedir. Yapılan bir başka araştırmaya göre ise kaygı bozukluğu rahatsızlığı kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülmektedir. Ayrıca bununla birlikte aşırı korumacı bir ailede büyüyen çocuklarda da bu rahatsızlık yaygın olarak mevcuttur. Çocukluk çağında yaşanan olumsuz olaylar ve özellikle de travmalar anksiyete riskini artıran etkenler arasındadır.
Anksiyete bozukluğu birkaç şekilde karşımıza çıkabilmektedir. Genelleştirilmiş anksiyete bozukluğu sebepsiz şekilde ortaya çıkan aşırı endişeyi ifade etmektedir. Panik ataklar ise ani ve şiddetli korkuları ifade etmektedir. Panik atak yaşayan kişiler göğüslerinde ciddi bir ağrı hisswedebilir ve çok hızlı bir ter boşalması yaşayabilir. Sosyal anksiyete bozukluğu ise kişinin sosyal yaşamında kendini güvende hissedememesinden kaynaklanmaktadır. Bu kişiler toplumda gülünç duruma düşmekten korktukları için stres içinde olurlar. Son olarak ise ayrılık kaygısı örnek verilebilir. Bu kaygı bozukluğu türü, kişilerin sevdiklerinden ayrıldığı zamanlarda aşırı endişe yaşamaları durumunu ifade etmektedir.
