Yiyecek-İçecek - Kesintisiz Net

Biftek En İyi Şekilde Nasıl Pişirilir? Biftek Pişirmenin Püf Noktaları

Biftek, dana etinin; antrikot, kotrfile, yumurta ve bonfile gibi kısımlarından elde edilmektedir. En lezzetli etlerden biri olmakla birlikte besin değeri de bir hayli yüksektir. Proteini, B vitamini, demir ve çinko gibi değerler bakımından hayli yüksektir. Düzenli tüketildiğinde kansızlığa karşı da iyi gelmektedir. Kas yapılarının daha güçlü ve dirençli hale gelmesi için doğru besinlerden biridir. Ancak her zaman bifteği doğru bir şekilde pişirmek mümkün olmamaktadır. Bifteği pişirmenin bazı incelikleri vardır. Bunlara dikkat edildiğinde yumuşacık ve oldukça lezzetli bir biftek eti elde edebilirsiniz. Peki bunlar nelerdir?

Öncelikle biftek etini güvenilir ve bildiğiniz bir yerden satın almalısınız. Eğer kendi kasabınız yoksa bir süpermarketten almanız daha iyi olacaktır. Yapacağınız yemeği önceden belirledikten sonra kasaba antrikot mu yoksa biftek mi alacağınızı söylemlisiniz. Her ne alacaksanız alın asla marine işleminde eti dövmeyin. Bu etin içeriğindeki suyun almasına ve etin incelmesine yol açacaktır. İçindeki yağ damarları ete ayrı bir lezzet katmaktadır.
Bifteğin her kısmının eşit ve dengeli bir şekilde pişmesi için kuru olmasına dikkat etmelisiniz. Eti pişirmeye başlamadan önce tuzlamalı ve kağıt bir havlu üzerinde bekletmelisiniz. Bu sayede nem kendini dışarı atacaktır.
Biftek buzdolabında beklediyse buzdolabından çıkarır çıkarmaz pişirmemelisiniz. Biraz oda sıcaklığında, kağıt havlunun üzerinde beklemelidir. Ancak bekleme süresi 30 dakikayı aşmamalıdır. Bu etin bakteri üretmesine neden olacaktır.
Et kesimi de oldukça önemlidir. Eti çok önce ya da çok kalın kesmemelisiniz. Eğer kalın keserseniz marine işleminde sürdüğünüz sos sadece yüzeyde kalacaktır. Biftek kalınlığının 1,5 cm civarında olmasına dikkat etmelisiniz.
Eti marine ettikten sonra dondurucuya koymamalı, buzdolabında bekletmelisiniz. Dondurucuda kalması etin suyunu salmasına ve lezzetinin kaybolmasına neden olacaktır.
Eti mühürlemeden önce baharatları eklemlisiniz. Baharat ve tuz ekledikten sonra mühürleme işlemine başlamalısınız.
Eti pişirmeye başlamadan önce 10 dakika kadar tavayı ısıtın. Bu sayede etin mühürlenmesi hem de kısa hem de daha uygun olacaktır.
Tavaya yağ koymamalısınız. Eti koyduktan sonra suyunu salacaktır zaten. Et, suyunu az bıraktıysa çok az zeytinyağı kullanabilirsiniz.

Açlık Hissini Ortadan Kaldırma

Gün içinde kendinizi sık sık aç hissediyorsanız, kan şekerinizde bir dengesizlik yaşıyor olabilirsiniz. Kan şekeri seviyeleri vücudumuzun dengesini korumak için çok önemlidir. Kan şekeri seviyelerindeki sürekli yükselmeler ve düşmeler iştahın uyarılmasına ve vücuda ciddi zararlara neden olur. Yemek planınıza kan şekerini dengeleyen besinleri ekleyerek bu sorunun önüne geçebilirsiniz. Açlığı kontrol etmenin bir başka yolu da açlık hormonu ghrelin hakkında bilgi edinmektir. Mide boşaldığında ghrelin hormonu salgılanmaya başlar. Bu sadece fiziksel değil psikolojik nedenlerle de bu hormonun salgılanmasına neden olabilir. Bu gibi durumlarda beslenmeden uykuya kadar birçok detaya dikkat etmeniz gerekiyor. Kan şekeri seviyenizi dengeleyebilecek ve midenizde uzun süre kalabilecek yiyecekleri seçmeye çalışmalısınız. Bir şeyler yeme dürtüsünden kurtulamıyorsanız, alanında uzman bir endokrinolog ve beslenme uzmanına danışmanızı öneririz.

Sürekli açlığı gidermek için beslenme önerileri;

Tarçın… Tarçının içinde bulunan krom adı verilen bir mineral, insülin reseptörlerine bağlanır. Böylece kan şekeri seviyelerinin belirli bir seviyede tutulmasına yardımcı olur. Kan şekeriniz sık sık yükselip düşmediği için gereksiz açlık nöbetleri yaşamazsınız. Su içmek için bile yeterli olan tarçından sonra farkı hemen hissedeceksiniz.

Protein… Ücretsiz bir karbonhidrat diyeti olan protein, kan şekerini dengeler ve daha uzun süre tok kalmanıza yardımcı olur. Tavuk, et, balık gibi hayvansal ürünleri tercih etmeniz hem protein açısından hem de sağlığınız açısından oldukça faydalıdır. Protein açısından zengin bir diyet kilo vermenize yardımcı olur ve ayrıca tok hissetmenizi sağlayarak fazladan kalori almanızı engeller.

Yulaf … Yulaf, yulaf ezmesi veya çeşitli yulaf kepeği yiyebilirsiniz. Dengeli karbonhidratlı bir besin olan yulaf, kan şekerini düşürmede etkilidir. Kan şekerini dengeli ve yavaş bir şekilde yükselten yulaf sayesinde ani açlık krizleri yaşamazsınız. Lif açısından da zengin olan yulafı ekleyerek uzun süre tok kalabilirsiniz.

Kefir… Sağlıklı beslenme denilince adını sıkça duyduğumuz kefir, içinde faydalı bakteriler barındırır. Bağırsaklar için son derece etkili olan kefir sayesinde kan şekeri seviyeleri de dengelenecektir. Bu nedenle iştahınızı kontrol etmekte zorlanıyorsanız kefir kullanmanızı öneririz. Bu hem faydalıdır hem de sizi açlıktan koruyacaktır.

Yeşil çay… Sayısız faydası bulunan yeşil çay, aynı zamanda açlığı gidermemize de yardımcı olur. Daha tok hissetmenizi sağlayan ve kolesistokinin hormonunun yükselmesine neden olan yeşil çay, penkreatik lipaz üzerine baskı yaptığı için yağ emilimini de azaltır.

Elma… Lif oranı yüksek olan elma, sindirim sistemi için de oldukça etkilidir. Aynı zamanda lif içeren yapısı sayesinde elma midede uzun süre kalarak hızlı açlığın önüne geçer. İçerdiği pektin sayesinde tok hissetmenizi sağlayan elma, birçok diyet listesinde de yer almaktadır.

Yoğurt… Kalsiyum içeren yoğurt, sağlığımız için oldukça faydalıdır ve düzenli olarak tüketilmelidir. Aynı zamanda yoğurt kan şekerini dengeler ve ani açlık nöbetlerini önler.

Yeşiller… Hacim olarak midede yer kaplayan, ancak kalorisi çok düşük olan salatalık ve yeşillikleri yiyerek açlığınızı giderebilirsiniz. Düşük kalorili yeşillikleri, diyetlerine dikkat ederken kilo vermek ve formda kalmak isteyenlerin tercihleri arasında görüyoruz. Açlığı gidermek için istediğiniz kadar yeşillik yiyebilirsiniz.

Sağlıklı Atıştırmalıklar… Gün içinde ani açlık krizlerinizi gidermek için yanınızda sağlıklı atıştırmalıklar taşıyorsanız; Sadece midenizden memnun olmakla kalmayacak, sağlığınızı da tehlikeye atmayacaksınız. Cips, çikolata, tost gibi sokakta kolayca bulabileceğiniz sağlıksız yiyecekler yerine ceviz, badem, elma gibi sağlıklı atıştırmalıkları tercih etmelisiniz.

Evde Nasıl Protein Bar Yapabilirsiniz?

Pürüzsüz bir vücuda ve parlak kaslara sahip olmak çok çaba gerektirir. Yapacağınız olağan antrenman egzersizlerine ek olarak yüksek proteinli bir yemek planı kullanmalısınız. Doğal protein alımınız yeterli olmadığında, protein barları gibi destek sağlayan yiyecekleri tercih edebilirsiniz. Hayal ettiğiniz çıkık kaslara sahip yağsız bir vücuda sahip olmak için vücudun protein ihtiyacını karşılamamız gerektiğini unutmamalıyız. Şu anda imdadımıza yetişen protein çubukları, protein içeriği yüksek destekleyici besinlerdir. Bu, tadı ve şekli çikolataya benzeyen ev yapımı ürünler yapmanın en doğal ve sağlıklı yolu olacaktır. Protein barlar genellikle karbonhidrat ve protein olmak üzere iki farklı seçenek sunar. Özellikle yüksek protein barları egzersiz sonrası yenmelidir. Hazır hale getirdiğiniz protein çubukları damak tadınıza tam olarak uymayabilir ve düzenli kullanımda bütçeniz açısından sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Evde kendi protein barlarınızı beğeninize göre çok daha düşük bir maliyetle yapabilirsiniz. Protein çubuklarına ev yapımı alternatifler arıyorduk.

Ev Yapımı Protein Bar Tarifleri

Fıstık Ezmesi Protein Bar: Yağ yakma işlevine sahip bu tarifin ana maddesi olan fıstık ezmesi, diğer bileşenlerle birlikte yağ yakma işlevine sahipken, yüksek yağ ve karbonhidrat içeriği nedeniyle kontrollü tüketilmelidir.

Malzemeler;

Tuzsuz fıstık ezmesi – 1 su bardağı

Yağsız süt – 2 çay kaşığı

Yulaf – 6 çay kaşığı

Kuru üzüm – 4 çay kaşığı

Keten tohumu – 4 çay kaşığı

Kabartma tozu – 2 çay kaşığı

Tarçın – 3 çay kaşığı

esmer şeker – 1.5 çay kaşığı

Bal – 2 çay kaşığı

Tuz – yarım çay kaşığı

Vanilya – 1 çay kaşığı

Hazırlanışı: Bir mutfak robotunda yulaf ve keten tohumlarını un haline getirmeniz gerekir. Hazırlanan karışıma malzemelerin geri kalanını birer birer eklemelisiniz. Tekrar karıştırdıktan sonra üzerine sıvı malzemeleri ekleyin ve hamuru ele yapışan bir kıvama getirin. Bu hamuru bir fırın tepsisine dökün ve düzleştirin. Fırını 175 dereceye ayarlayın ve ortalama 20 dakika pişirin. Daha sonra malzemeleri fırında soğumaya bırakmalı ve fıstık ezmesi eklenerek servis yapmalısınız.

Çikolatalı Protein Bar: Spor yaparken veya diyet yaparken aramıza mesafe koyduğumuz çikolata benzeri bir protein bar dikkatinizi çeken bir alternatif olmalı… Çikolataya en az zararı olan bitter çikolatayı tercih ediyoruz elbette.

Malzemeler;

Hindistan cevizi yağı – yarım su bardağı

Yağsız süt – 1 bardak

Badem aroması – yarım çay kaşığı

Çikolata Protein Tozu – ¾ fincan

Yulaf – 1.5 çay kaşığı

Bal – 1.5 yemek kaşığı

vanilya – yarım çay kaşığı

Kakao – yarım bardak

Tuz – çeyrek çay kaşığı

Bitter Çikolata Parçaları – 1/3 su bardağı

Hazırlanışı: Hindistan cevizi yağı, yağsız süt, badem aromasını birleştirin. Karıştırılan sıvı bileşenlere protein tozu hariç tüm malzemeleri ekleyin. Son adımda, protein tozunu ekleyin ve düz bir fırın tepsisine eşit şekilde yayın. Bu tarifi bir önceki tarifte olduğu gibi fırında pişirmeye gerek yoktur. Malzemeler ve lezzet açısından buzdolabında saklarken tüketmeniz gereken bir tarif olduğunu belirtelim. Ayrıca sağlıklı ve proteince zengin bir çikolatanın üzerine damla çikolata serpmeli ve buzdolabında birkaç saat bekletmelisiniz. Daha sonra eşit parçalara bölerek yiyebilirsiniz.

Avokado Nasıl Tüketilmeli?

Amerikan armudu olarak da bilinen avokado tüketimi, geçen yıldan bu yana Amerika ve Avrupa’da kişi başına tüketimi ikiye katladı. Ülkemizde son yıllarda avokado tüketiminin artması nedeniyle avokadoya yeşil bir mucize ya da yeşil güç diyebiliriz. Avokado kabuğuna bastırdığınızda, doku olarak yumuşak ama biraz sert olmalıdır. Tek başına tüketilebileceği gibi farklı tariflere avokado eklenerek de tüketilebilir. Düzenli tüketildiğinde birçok faydası bulunan avokado, olgun tüketilmelidir. Aksi takdirde, keskin ve acı bir tada sahiptir. Ancak ağaçtan koparılan avokadoyu evde birkaç gün bekleterek olgunlaştırabilirsiniz.

Avokado, salatalık, zeytin, domates ve biber gibi sebze olarak kabul edilen bir meyvedir. Avokado çiğ, guacamole ve puding olarak yenebilir. Eğer çiğ yiyecekseniz avokadoyu tatlandırmak için biraz tuz ve karabiber ekleyebilirsiniz. Alternatif olarak, sağlıklı yağ oranı yüksek avokadoları kahvaltıda ekmeğin üzerine tereyağı gibi sürerek kullanabilirsiniz.

Avokadonun besin değeri ve kalori içeriği nedir?

s su olan avokado; yağ, %8.5 karbonhidrat ve %2 protein içeren bir yapıya sahiptir. 100 gram avokadoda yaklaşık 160 kalori vardır. Ayrıca günlük tükettiğiniz 100 gram avokado, vücudunuzun ihtiyaç duyduğu çeşitli vitamin ve mineralleri size sağlayacaktır.

100 gram avokado; & K vitamini, folat, C vitamini, potasyum, B5 vitamini, B6 vitamini ve E vitamini içerir. Orta boy bir avokado yaklaşık 136 gram ağırlığındadır. Bu besin değeri bütün bir avokadodan daha azdır.

Vitaminler ve Mineraller: Besleyici avokado ayrıca birçok vitamin ve mineral içerir. C vitamini, B6 vitamini, E vitamini, K1 vitamini, B9 vitamini, potasyum ve bakır gibi birçok sağlık yararı içerir.

Lif: Lif oranı yüksek olan avokado, sindirim sistemine yardımcı besinler arasındadır. Ayrıca, yoğun lif içerdiği ve uzun süre tok kalmanızı sağladığı için diyet yapanlar ve kilo kontrol edenler için harika bir alternatiftir. 100 gram avokado 7 gram lif içerir.

Sağlıklı Yağlar: Mono yağ asitleri ile bilinen avokado, sağlıklı yağlar açısından zengindir. Zeytinyağının ana bileşeni olarak bilinen oleik asit içeriği de avokadoda yüksektir. Omega-3, Omega-6 ve yağ asitleri açısından zengin avokado; Enfeksiyonlara, iltihaplanmaya, şeker hastalığına ve kalp hastalıklarına iyi geldiği bilinmektedir.

Karbonhidratlar: Düşük şekerli avokado, diğer meyvelere göre oldukça sağlıklı bir yapıya sahiptir. 1 orta boy avokado ortalama 1 gram şeker içerir. Diğer meyvelerle karşılaştırıldığında bu rakam oldukça düşüktür. 100 gram avokadodaki sindirilebilir karbonhidrat oranı yaklaşık 1.8 gramdır.

Avokadoyu nasıl yiyebilirsin?

Avokado smoothie’leri pürüzsüz ve doğal dokusuyla çok iyi gittiği için yapılabilir.

Avokado pudingi, şeker isteğini önlemek için pişirilebilir.

Salatalarda dilimlenebilir veya limon suyu ile karıştırılarak sos olarak kullanılabilir.

Yağ yerine limon, tuz veya diğer baharatlarla karıştırılarak kahvaltılarınızda kullanılabilir.

Omlet veya mevsim meyveleri ile karıştırılarak yenebilir,

Kepekli ekmeğin üzerine sürerek sağlıklı tost yapabilirsiniz,

Avrupa ülkelerinde çikolata ile karışım halinde kullanılabilir,

Kek ve kurabiyelerinize lezzet katabilirsiniz.

Yemeğinize az miktarda ekleyerek daha sağlıklı hale getirebilirsiniz.

A VİTAMİNİ NEDİR?

A vitaminin vücudumuzun sağlıklı bir şekilde işlev gösterebilmesi için ihtiyaç duyduğu en temel vitaminler arasında yer almakta ve kesinlikle düzenli olarak alınması gerekmektedir. Her ne kadar yağda çözünebildiği için vücudumuzda onu saklamak mümkün olsa dahi, bu yedek kaynakların da bir süre sonra tükeneceğini unutmamak gerekiyor. A vitamini nedir veya nerelerde bulunur diyenler için gerekli bilgilendirmeleri yazımızda bulabilirsiniz.

A vitaminini almak için özellikle havuç yemek gerektiğine dair bir inanış olsa dahi, aslında meyve ve ya sebzelerden aldığımız A vitamininin hayvansal besinlerden aldığımıza göre daha verimsiz olduğunu öncelikle belirtilmesi gerekmektedir. Zira hayvansal gıdalardan elde edilmiş olan A vitamini direkt olarak vücudumuz tarafından kullanılabilir ve bu sayede herhangi bir dönüştürme işlemine gerek kalmayabilir. Bitkilerden alınan A vitamini ise aslında karoten maddesi olarak vücudumuza girer ve yalnızca gerekli anlarda A vitaminine çevrilmektedir. Lakin karotenin tümünün A vitaminine dönüşememesi nedeniyle bu sürecin biraz daha uzayabildiğini söylenebilir. Eğer bu vitamini hayvansal gıdalardan almak istiyorsanız özellikle ciğer tüketimine başlamanız gerekmektedir. Vitaminlerin genellikle karaciğerde depolanmaları ile karaciğeri adeta bir vitamin deposu haline getirmektedir. Bunun yanında yağı bol balıklar ile yağlı süt ve diğer süt ürünleri de A vitamini bakımından oldukça zengindir. Sebzelerde ise havuç, domates, patates, lahanada en yüksek oranda bulunuyor fakat karotenlerin zarar görmemesi için bunları tercihen ya buğulama ile pişirmek ya da çiğ olarak tüketmek gerekmektedir.

A vitaminin en önemli görevi ise gözlerimizin işlev göstermesini sağlamaktır. A vitamini eksikliğinin kısa süreli halinde önce gece körlüğü başlayabiliyor fakat çok uzun vadeli eksikliklerde ise körlüğe kadar giden sonuçlar doğabilir. Bunun yanında deri ve kemikler de A vitamini desteğine ihtiyaç duyan bölgelerimiz arasında bulunmaktadır. Bağışıklık sistemimizin de A vitamini ile akyuvar üretiminde bulunması nedeniyle hastalıklardan korunmada en az C vitamini kadar gerekli olduğu aşikardır. A vitamini eksikliğinde en fazla dikkatinizi çekecek olan şeyler genellikle kurumuş deri ile sürekli yorgunluk ve saç dökülmesine sebep olmaktadır. Özellikle herkeste aynı belirtilerin aynı şekilde görülmeyeceğini de belirtmek gerekiyor. Fakat dikkatli olunması gereken bir diğer konu ise A vitaminini çok fazla miktarlarda almak da pek çok hastalığa davetiye çıkarabilmektedir.

Hamburgerin Zararları Nelerdir?

Hamburger sevmeyen yok diyebiliriz. Büyük veya küçük her bireyin iştahını kabartmaktadır. Çok fazla tüketilen bir besin olmasına rağmen hiç sağlıklı bir besin olmamaktadır. Hamburgerin bu aşırı tüketimi pek çok sağlık sorununa yol açabilir. Bu sebeple bilhassa yetişkin kişiler çocuklarını bu tür gıdalardan uzak tutmaya çalışmalıdırlar. ABD gibi gelişmiş ülkelerde ise bu tür hazır gıdaların tüketimi sebebiyle oluşabilecek obezite sorununa karşı mücadele çalışmaları başlatılmıştır. Ülkemizde ise hamburger fazlaca tüketildiğinden dolayı kısa bir süre sonra aynı sorun ile karşılaşılabiliriz. Hamburgerler ev ortamında hazırladığımız köfte tarzında etlerden yapılan besinlerdendir. Fakat kullanılan etin uzun süre hiç bozulmadan saklanabilmesi için içeriğinde pek çok katkı maddesi ile koruyucular kullanılıyor.

Hamburgerin Zararları

Etin içeriğinde bulunan koruyucular her ne kadar eti koruma altına alsa dahi insan vücudunda bazı zararlara yol açabiliyor. Hamburgerin yanında tüketilmekte olan kola, patates kızartması ve ya soğan halkaları gibi yani tıpkı etlerde olduğu gibi koruyucu maddeler içeriyor. Hamburger ile yanında sunulmakta olan ürünlerin hazırlık aşamaları sürekli kullanılan kızartma yağları ile yapılıyor ve aceleyle pişirme sonucunda çeşitli sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Defalarca kullanılarak yanan yağlarda kanser yapıcı özellikler bulunmaktadır. Tüm bu bilgiler neticesinde gerçek olan ise hamburgerin zararlı bir madde olmasını belirtmektedir. Hamburgerlerin sağlık için zararları ise yalnızca bununla da sınırlı olmamaktadır. Hamburgerler tam manasıyla bir kalorileri fazlasıyla barındıran bir besindir. Tüketildikten sonra ise aniden kan şekerini yükseltici etkilere sebep olmaktadır.

Hamburger Tüketme Sıklığı

Hamburger ile beraberinde tüketilen ürünler ise diyabet hastalığına zemin hazırlıyor. Özellikle kalp ile damar sağlığını da olumsuz etkileyen ürünlerden biridir. Hamburgerin tüketimi gerçekleştirilirken kısa bir süre sonra tekrar açlık hissine sebep olmakta ve dolayısı ile kan şekeri daha fazla düşürmektedir. Hamburgerden çocukları uzak tutmak pek mümkün değil ancak yemesinin sıklığını belirleyerek zararlı etkilerini azaltabilirsiniz. Örneğin ayda en az 1 defa tüketimine izin verilmelidir. Bu tür besinlerin özellikle çocuklarda bağımlılık yapıcı özellikleri mevcuttur. Bu sebeple çocuğunuzun sağlığını korumak için daha sağlıklı besinlere yönelmesini sağlayınız.

HELAL YİYECEKLER SERTİFİKASININ ÖNEMİ

Son yıllarda helal gıda sertifikası oldukça gündemi meşgul etmektedir. Müslüman tüketicilerin bu konuda oldukça hassas olması ve helal gıda sertifikalı ürünleri tercih etmesi sebebi ile helal yiyecekler sertifikasının önemi daha da ortaya çıkmaktadır. Yurtdışından gıda alımı yapan firmalar da helal yiyecekler sertifikasının önemi hakkında bilgi sahibidir. Bu sebeple genelde bu ürünleri tercih etmektedirler. Bu durumun farkına varan üreticiler helal gıda sertifikası alabilmek için bu standartlara uymaktadır. Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği tarafından yapılan araştırma rakamlarında göre yüzlerce firma ihracat için sertifika aldığı belirtilmektedir. Bu firmalar et, peynir, süt, helva, reçel vb. farklı alanlarda da ihracat yapmaktadır. Ülkemizde ihracattaki en önemli kollardan bir tanesi de gıda sektörüdür. 10 yıl önce gıda ihracatındaki rakam 4 milyar dolar idi. Bu gün bu rakam yaklaşık 15 milyar dolar seviyesindedir. Bu seviyeye gelmesinde ürünlerin standartlarının arttırılması büyük rol oynamaktadır. Çevre ülkelere yapılan ihracat büyük bir orana sahiptir. Ortadoğu, Rusya başta olmak üzere birçok ülkeye ihracat yapılmaktadır. Bu sertifika ile hem ürünler belli bir standardı yakalamakta hem de tüketicilerin istediği dine uygun bir şekilde ürün elde edilmektedir. Bu da gıda pazarını doğrudan etkilemektedir. Tüketim talebinin çok yüksek olduğu gıda pazarında üreticiler de zamana ayak uydurmak, hem tüketicileri hem de alıcıları memnun etmektedir.

Helal Gıda Ürünleri Sertifikası

Manevi hayatımız tamamen bizlerin sorumluluğundadır. Çocuklarımıza dinimizin gereklerini öğretirken yedirip içirdiklerimize de dikkat etmek yine ebeveynlerin sorumluluğundadır. Bu nedenle helal gıda ürünleri sertifikası olmayan ürünleri kullandırmak ileride karşılaşacağımız sorunlara da davetiye çıkarmaya neden olacaktır.

Dinen caiz görülmeyen ürünler bulunmaktadır. Aslında tüm dünyada kullanılması sağlık açısından uygun görülse İslam dininin uygun görmediği ürünlerdir bunlar ve bu dikkati ancak İslam dini kurallarını iyi bilen İslam ilişkileri kuvvetli firmalar göstermektedir. Kuvvetli bir kesim olduğumuzu dikkate alacak olursak kullanılmayan ürünler artmaya başladığında en ünlü markalar bile bu konuda çalışmalar yapacaktır. Örneğin hazır meyve suları içerisinde bulunan bazı maddeler şüphelidir ve biz çocuklarımıza hemen her gün bunlardan içirmekteyiz. Öncelikle firmaların helal gıda ürünleri sertifikası alırken ciddi çabalar gösterdiklerini bilmemiz gerekmektedir. Sertifikayı veren kurum ise sene içerisinde denetimlerde bulunarak uygunluk testleri gerçekleştirmektedir ve sene ortasında herhangi bir uygunsuzlukla karşılaşırsa sertifikasının elinden alınması gibi bir sonuçla bile karşı karşıya kalan firmalar bu konuda hassas davranmak zorundadır. Ayrıca bilinmesi gereken diğer bir husus da bir firmanın a ürünü sertifikalı olarak helal diye b ürününün de sertifikalı olduğu anlamına gelmez. Bu nedenle markaya tam güven söz konusu olamaz. Dinimizin gerektirdiği gibi yaşarken ve çocuklarımıza dinimizi yaşatmaya çalışırken yediklerinin şüpheli olmayan helal ürünler olmasına itina göstermemiz gerekmektedir. Bu konuda sertifika veren kurumları inceleyerek hangi ürünleri uygun görüp görmediklerini anlayabilir alışveriş tercihlerinizi de bu yönde geliştirebilirsiniz.

Helal Gıda Ürünleri Sertifikası

Helal gıda tüketimi Müslüman kesimi için çok önemlidir. Tüketilen gıdaların sadece Allah katında helal kılınmış olması, o gıdanın helal olması anlamına gelmiyor. Helal olan bu gıdaların soframıza gelene kadar ki sürecinde helal yollar ile taçlanması gerekiyor. Günümüzde soframıza gelen gıdaların takibini bireysel olarak yapmamız elbette ki imkansızdır. Bu takibi bireysel yapmak yerine helal gıda ürünleri sertifikası devlet tarafından üreticileri verilmektedir. Bu sertifikanın olduğu gıda, ürün ve dükkânlardan alışveriş yapabilir ve bu gıdaları gönül rahatlığı ile tüketebilirsiniz.

Helal Gıda Sertifikası Olan Gıdaları Gönül Rahatlığı İle Tüketebilirsiniz

Helal gıda tüketmek isteyenler gıda alırken sertifikası olup olmadığını kontrol ediyorlar. Bu sertifikanın olması demek o gıdanın ya da ürünün helal olduğu ve helal yollar ile önümüze kadar geldiği anlamına gelmektedir. Bu sertifikayı almak elbette ki kolay değil. Belli aşamaları ve belli kontrolleri geçmiş olması gerekiyor ki sertifika verilsin. Bu nedenle de helal gıda ürünleri sertifikası olan gıda ve ürünler gönül rahatlığı ile tüketilmektedir. Sizde helal gıda tüketme konusunda hassassanız ve ne yediğinizi bilmeden yemek istemeyenlerdenseniz bu sertifikaya güvenebilirsiniz. Alacağınız ürün ya da gıdanın helal sertifikasının olması tüm soru işaretlerin kalkması anlamına geliyor. Bu sayede de kendiniz ya da aileniz bu gıdaları gönül rahatlığı ile tüketir ve İslami olarak yaşamaya devam edebilirsiniz.

Helal Gıda Ürünleri Sertifika için Gerekli Belgeler

Firmaların helal üretim şartlarına haiz yani kesim, hijyen, üretim, depolama, sunum, nakliye, satış ve sonrasında yapılan hizmetler de dahil olmak üzere, üretim veya satışı yapılan tüm gıda, kozmetik ve İslami kesime hizmet sunan firmalara verilmekte olan, helal gıda ürünleri sertifika için gerekli belgeler ve sertifika alabilmek için izlenebilecek yol haritasına bir bakalım.

Helal Sertifikalandırma aşamasında gerekli olan belgeler;

Firmaya ait asıl imza sirküsü
Şayet var ise ISO ve HACCP sertifikalarının fotokopisi
Firmaya ait faaliyet ve yetki belgeleri
Üretilen ürünün içerik listesi izin belgesi ve gıda tedarik fatura örnekleri
Ürünün sertifikalandırılma, genetik araştırma aşamasında yapılabilecek her türlü denetim için yetkilendirme, yetkilendirme aşamasında ücretlendirmelerin firmaca ödeneceğini belirten noter onaylı firmanın beyanı
Yetkilendirme yapılacak olan firmaya ait yetkilendirme firmasının düzenlemiş olduğu sözleşme

Helal gıda belge standardı ve helal denklik belgesi yapısının gelişimi Malezya da başlamıştır. Dolayısıyla İslam ülkeleri ve Müslümanların yoğun olarak yaşadığı ülkelerde de kabul görülmüş olduğundan ilk helal belgesini veren ülkede Malezya olmuştur. Şimdilerde Malezya’nın dışında TSE tarafından da Diyanet Din İşleri Yüksek Kurulu Onaylı helal belge verilmektedir. Müslüman toplumunca hayli benimsenmiş olan sertifika sadece gıda değil diğer sektörlerde de ciddi bir Pazar oluşumu sağlamıştır. Yukarıda saymış olduğumuz, helal gıda ürünleri sertifika için gerekli belgeler temin edilerek başvurulduktan sonra başvuru kapsamında değerlendirme aşaması firmanın uygunluğunun denetimi ile sonuçlanmaktadır.